-AstroEge-

Güneş

Bu blogta Güneş Sistemi'nin merkezi olan Güneş'imizi tanıyacağız. Diğer gezegenlere etkisini, kendisini, yapısını öğreneceğiz. Kendisi büyük göründüğü kadar da sıcak. Peki gerçekten öyle mi?

BLOG

4/28/20256 min read

Güneş’i hepimiz az çok tanıyoruz. Sistemimizin merkezinde bulunan bir yıldız. Bize enerji, güç, kaynak gibi terimleri çağrıştırıyor. Peki, bu Güneş dediğimiz büyük yıldız gerçekten ne? Güneş, terimsel olarak kaynaklarda ‘’ Dünyamızın içinde bulunduğu sistemin merkezi kabul edilen, çevresinde gezegenlerin dolaştığı ve yer yuvarlağına ve gezegenlere ışık ve ısı veren, her gün doğup battığını gördüğümüz parlak ve büyük gökcismi ’’ olarak geçiyor. Aslında Güneş sarı bir cüce yıldızdır. Sistemimizi kütle çekimi ile bir arada tutar. En büyük gezegenlerden en küçük parçacıklara kadar her şeyi yörüngesinde tutar. Güneş ve Dünya arasındaki bağlantı ve etkileşimler mevsimleri, okyanus akıntılarını, hava durumunu, iklimi, radyasyon kuşaklarını ve auroraları oluşturur. Bizim için özel olsa da Samanyolu Gökadası’na dağılmış Güneş’imiz gibi milyarlarca yıldız var. Yani Güneş aslında sandığımız kadar büyük değildir. Yaklaşık olarak 700.000km yarıçapa sahiptir. Güneş’in kütlesi Dünya’nın 333.000 katı kadardır, 1.3 milyon tane Dünya’yı tek bir küre içerisine koyarsak Güneş’in kütlesini elde edebiliriz. Ayrıca 5772K (6000 °C) sıcaklığa sahiptir. Güneş, Dünya’dan 150 milyon kilometre kadar uzaktadır. Güneş’imiz, gökadamızın Yay kolundan dışarı doğru uzanan Orion adlı sarmal bir koldadır.

The sun with a corona mass ejection
The sun with a corona mass ejection

Oradan Güneş, Samanyolu Gökadası’nın merkezi etrafında dolanarak gezegenleri, asteroitleri, kuyruklu yıldızları ve diğer nesneleri beraberinde sürükler. Güneş Sistemi’miz saatte ortalama 720.000 kilometre hızla hareket etmektedir. Ancak bu hızda bile, Samanyolu'nun etrafında tam bir yörüngeyi tamamlamamız yaklaşık 230 milyon yıl sürer. Güneş de diğer yıldızlar gibi bir gaz küresidir. Atom sayısı bakımından %91,0 hidrojen ve %8,9 helyumdan oluşur. Güneş'in muazzam kütlesi, kütle çekimi kuvvetiyle bir arada tutulur. Merkezinde çok büyük bir basınç ve yüksek miktarda sıcaklık üretir. Güneş'in altı bölgesi vardır: çekirdek, ışınım bölgesi ve iç kısımdaki konvektif bölge; fotosfer denilen görünür yüzey; kromosfer; ve en dış bölge olan korona. Teleskopta gözlem yaptığınızda Güneş’in üzerinde bulunan kara lekeler görebilirsiniz. Güneş lekeleri Güneş yüzeyi üzerinde yoğunlaşan magnetik alanlardır. Siyah bölgeler olarak görülen bu lekeler geçici olaylardır. Orta büyüklükte bir Güneş lekesi aşağı yukarı Dünya kadar büyüktür. Güneş üzerinde oluşan bu lekeler günler, hatta haftalar boyunca izlendikten sonra yok olurlar. Lekeler, şiddetli magnetik alanlar Güneş yüzeyinde belirdiğinde ortaya çıkarlar. Bulundukları alanın sıcaklığını 6000°C den 4200°C ye kadar düşürürler, bu nedenle lekenin bulunduğu alan çevresine göre daha koyu bir bölge olarak görülür.

Güneş Nedir?

Güneş'in Etkileri Nelerdir?

Güneş'in Kütle Çekim Etkileri: Güneş Sistemi'nin dinamiklerini belirleyen en temel faktör, Güneş'in muazzam kütle çekim kuvvetidir. Bu kuvvet, tüm gezegenlerin belirli yörüngelerde Güneş etrafında dolaşmasını sağlar.

Güneş Sistemi'nin Gerçek Kütle Çekim Merkezi:

Yaygın kanının aksine, Güneş Sistemi'nin kütle çekim merkezinin Güneş'in çekirdeğinde olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yapılan hassas hesaplamalara göre, sistemin gerçek kütle çekim merkezi Güneş'in yüzeyinde yer almaktadır. The Astrophysical Journal'da yayımlanan bir araştırmaya göre bilim insanları, bu merkezi 100 metre hata payıyla saptamayı başarmıştır- Güneş Sistemi'nin milyarlarca kilometrelik çapı düşünüldüğünde neredeyse sıfıra yakın bir hata payı.

Bu durumun nedeni, gezegenlerin (özellikle de sistemdeki en büyük gezegen olan Jüpiter'in) Güneş üzerinde uyguladığı çekim kuvvetidir. Gezegenler, büyük oranda hidrojen ve helyumdan oluşan gaz bulutları, küçük meteorlar ve diğer gök cisimleri, küçük de olsa Güneş'e kütle çekimsel bir kuvvet uygulanabilmektedir. Bu kuvvetler sonucunda Güneş, sabit bir konumda durmak yerine kendi etrafında dönerken hafif bir salınım hareketi gösterir.

Güneş'in yarıçapının 696 bin kilometre olduğu göz önüne alındığında, gezegenlerin Güneş Sistemi'nin kütle çekim merkezini, Güneşin merkezinden yüzeyine doğru yaklaşık 696 bin kilometre kaydırdığı söylenebilir.

Güneş Rüzgarı ve Manyetik Alan Etkileşimleri: Güneş, sadece kütlesiyle değil, sürekli olarak uzaya yaydığı yüklü parçacıklar ve güçlü manyetik alanı aracılığıyla da gezegenleri etkiler.

Güneş Rüzgarının Yapısı ve Özellikleri:

Güneş rüzgarı, Güneşin atmosferini oluşturan 500 km kalınlıktaki fotosfer ve 2.500 km kalınlıktaki kromosfer tabakalarının üstünden başlayıp tüm gezegenler arası uzaya yayılan korona tabakasından kaynaklanır. Güneş atmosferi statik bir denge durumunda olmadığından, Güneş'in genişleyen korona tabakası rüzgar şeklinde sistemin tamamına yayılır.

Bu rüzgar, radyal yönde sürekli bir elektrik yüklü tanecik akımı oluşturur ve elektron, proton ve helyum çekirdekleri (alfa tanecikleri) gibi parçacıklar içerir. İyi iletkenliği sayesinde elektrik bakımından nötr özelliktedir. Güneş koronası uzaya doğru genişledikçe hızı artar; bu hız zamana bağlı olarak 200 km/s den 1.000 km/s ye kadar değişiklik gösterebilir.

Güneş rüzgarları Nasa- Kasım 2018

Gezegenlerin Manyetosferleri ve Güneş Rüzgarı Etkileşimi:

Mars ve Venüs dışındaki diğer gezegenler ile bazı uydular etkili manyetik alanlara sahiptir. Bu manyetik alanlı gök cisimleri ile Güneş rüzgarı arasındaki etkileşim, öncelikle gök cisminin önünde oluşan bir şok dalgası ile başlar. Etkileşim nedeniyle Güneş rüzgarı plazması içinde büyük ölçekli akımlar indüklenir ve bu akımlar gezegenin manyetik alanı boyunca bir sınır oluşturur. Bu sınırlar içinde kalan ve Güneş rüzgarını engelleyen manyetik bölgeye "manyetosfer" adı verilir.

Jüpiter, büyüklüğü ve iç dinamikleri nedeniyle Güneş Sistemi'nin en güçlü manyetik alana sahip gezegenidir. Jüpiter'in devasa manyetik alanı, Güneş rüzgarıyla en yoğun etkileşime giren yapılardan biridir.

Güneş Fırtınalarının Etkileri:

Güneşte meydana gelen koronal kütle atımları (CME) sırasında, normal Güneş rüzgarından çok daha yoğun ve enerjik parçacıklar uzaya salınır. Bu olaylar, devasa patlamalara yol açarak bir milyon nükleer bombanın patlamasından daha fazla enerji ortaya çıkarır. Bu koronal madde fışkırmaları, manyetik kabarcıklardan dışarı doğru patlar ve uzaya doğru milyarlarca tonluk enerji yüklü parçacık atılmasına neden olur.

Normal şartlarda sabit olan Güneş rüzgarı akımı, bu fırtınalar sırasında çok daha şiddetli hale gelir. Saatler içinde bu hızlı parçacıklar, gezegenlerin (özellikle Dünyanın) manyetik alanını bombalamaya başlar. Dünya'da bu etkileşim genellikle Aurora olarak bilinen muhteşem ışık gösterileri şeklinde kendini gösterir, ancak aynı zamanda elektrik hatlarını etkileyerek teknolojik sistemlerde sorunlara yol açabilir.

Güneş Işınımının Gezegenlere Etkileri:

Güneş, yalnızca manyetik alan ve parçacıklarla değil, yaydığı ışınımla da gezegenleri ve diğer gök cisimlerini önemli ölçüde etkiler.

green aurora lights during night time
green aurora lights during night time

Yarkovsky Etkisi ve Asteroitler:

Güneş ışığı, asteroitlerin yörüngelerini değiştirebilecek kadar güçlü bir etkiye sahiptir. "Yarkovsky Etkisi" olarak adlandırılan bu fenomen, Güneş ışığının asteroitler üzerindeki gizli etkisini açıklar. Asteroitler, gezegenler gibi Güneş'ten gelen radyasyonun bir kısmını uzaya geri yansıtır, bir kısmını da soğururlar.

Enerjinin korunumu ilkesi gereği, Güneş'ten gelen ve soğurulan enerji, asteroitler tarafından ısı olarak tekrar yayılır. Bu ısıl radyasyon, asteroitin dönüşü ve yüzey özellikleri nedeniyle eşit olmayan bir şekilde uzaya salınır. Ortaya çıkan bu ısıl dengesizlik, asteroidlere çok küçük ama sürekli bir itme kuvveti uygular. Milyonlarca yıl boyunca bu küçük itme, asteroittin yörüngesinde belirgin değişikliklere yol açabilir ve hatta bazı durumlarda asteroitleri Dünyanın yörüngesini kesecek yeni yörüngelere sokabilir.

Bilim insanları, 65 milyon yıl önce dinozorların ve pek çok türün yok olmasına neden olan büyük felakette, Dünyaya çarpan asteroidin yörüngesinin değişmesinde de Yarkovsky etkisinin rol oynamış olabileceğini düşünmektedir.

a large rock in the middle of a space filled with stars
a large rock in the middle of a space filled with stars