-AstroEge-
Astronomi Tarihi
Bu blogta Astronomi'nin tarihine kuş bakışı bakıp neler olduğunu öğreneceğiz. İlkleri, keşifleri ve bir çoğuna tanıklık edeceğiz. O çok ihtişamlı gezegenler kimler tarafından bulundu, aslında ilk dönemlerde Dünya'nın şekli nasıl tasvir edildi? Haydi hep beraber okuyup öğrenelim!
BLOG
4/28/20254 min read
-> Astronominin ilk bulgusu Fransa’da bulunan ‘’Lascaux Mağarası’’dır. Günümüzden 17.000 yıl önce olduğu tahmin edilen mağara çizimlerinde Orion ve Ülker takımyıldızlarına benzerlik gösteren çizimlere rast gelinmiştir.
-> Günümüzden 5.000 yıl önce güney İngiltere de bulunan ‘’Stonehenge’’, o dönemdeki insanların Güneş takvimi olduğu tahmin ediliyor.
-> Meksika da Chichén Itzá bölgesinde bulunan Aztek ve Mayaların kullandığı ‘’El Caracol’’ ilk gözlemevidir. Venüs’ün ve Ay’ın haraketlerini gözlemleyip, kaydetmişlerdir.
-> 310 yılında Sisam Adası’nda yaşamış olan ‘’Aristarchus’’ ilk astronomdur.
-> ‘’Eratosthenes’’ küçük bir sopa yardımı ile Mısır’da iki şehir olan İskenderiye ve Asvan’da (grekçe ismi syene) sopanın gölge boylarını ölçtü. Bu sonuçlar doğrultusunda Dünya’nın çevresini hesapladı. Yaklaşık olarak 400.000km olarak ölçmüştür.
-> ‘’Hipparchus’’ presesyon dediğimiz önemli haraketi bulmuştur. Presesyon; Dünya’nın üç haraketinden biridir. Eksen eğikliğine bağlı olarak Dünya’nın ekliptik düzlemde yalpalama haraketi yapmasıyla uzayda kesik koniye benzeyen bir yörünge çizmesi olayıdır. Bu haraket sayesinde yeni gezegenler keşfedilebiliyor.


İngiltere-Stonhenge


-> ‘’Batlamyus(Ptolemy)’’ Roma doğumlu olan bu astronom ilk Dünya haritasını çizmesiyle meşhurdur. Astronomi alanında da yıllar boyunca çürütülemeyecek, özellikle o dönemki kilisenin desteğini alıp daha da kalıcı hale gelecek ‘’Dünya Merkezli Sistem’’i meşhurdur. Kürelerin iç içe olduğunu varsayarak ve merkezine Dünyayı koyarak oluşturmuştur. Her bir küre yıldızları, gezegenleri temsil ediyordu. Ve bu küreler Dünya’nın etrafında dönüyordu çünkü Dünya mükemmeldi ve yaratılmışların en mükemmeli olan insan da bu gezegende yaşıyordu. Ne kadar da ben merkezci bir düşünce.
-> ‘’Copernicus’’ Mars’ı gözlemleyerek Batlamyus’un teorisinin yanlış olduğunu söyleyen yazılar yazıyor. Fakat kilise yayınlamaması adına baskı yapıyor. Copernicus insanların cahil kalmamasını daha önemli görüp yayınlıyor fakar o dönemde beklenen ilgiyi görmüyor.
->’’Tycho Brahe’’ kendisi Danimarka da yaşayan bir astrolog aslında. O dönemde bir Ay tutulması gerçekleşiyor bunun üzerine Tycho apar topar krala gidip ‘’ Osmanlıların hükümdarı Süleyman ölecek kralım!’’ diyor. Kral bunun üzerine elçi yolluyor ve öğreniyor ki aslında bizim Süleyman zaten 7 yıl önce hakkı rahmetine kavuşmuş. Bunun üzerine kral Tycho’a bir ada tahsil ediyor ve ona akademi kuruyor. Tycho Brahe özellikle matematik alanında başarısı ile bilinir. Tycho Brahe ona verilen akademide bir sürü öğrenci yetiştiriyor.
Batlamyus(Ptolemy)


->’’Johannes Kepler’’ kendisi Tycho’nun öğrencisidir. Güneş merkezli sistem teorisini savunuyor hatta bunun üzerine ‘’Astronomia Nova’’ adında kitap yazıyor. Ayrıca Kepler’in günümüzde de Fizik alanında kullandığımız bir sürü denklemleri, teoremleri vardır.
->’’Galileo Galilei’’ ilk teleskobu bulan ve kullanan kişidir. Gözlemlerinde ilk önce Jupiter’e bakıyor çünkü Jupiter Zeus’u temsil ediyor ve Gelileo’da Zeus’a hayran. Baktığında Jupiter’in etrafında dolanan 4 tane cisim (Jupiter’in uyduları; Io, Ganymede, Callisto, Europa) buluyor. Bu cisimleri uzun süreler boyunca gözlemleyip çiziyor. Sonra bir kanıya varıyor; bu cisimler Dünya’nın değil Jupiter’in etrafında dönüyor. Yani Batlamyus’un teorisini çürütüyor. Galileo’dan sonra Güneş Merkezli Sistem teorilerine dönüyoruz.
->’’Newton’’ Kepler’in yasalarının fiziksel altyapısını hazırlıyor. Ayrıca Robert Hook ile sürekli tartışma ve yarış içerisindeler. Newton ne yapsa Hook ‘’ben zaten onu çoktan buldum da yayınlamamıştım’’ diyor. Bunun üzerine Newton küstüm oynamıyorum tadında kabuğuna çekiliyor sadece ‘’kendi merakı’’ için araştırmalar yapıyor.
-> ‘’Edmond Halley’’ kendisi Newton’un arkadaşı. Newton’un haberi olmadan onun bütün araştırmalarını ‘’ Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica’’ adı altında bir kitapla, onun adına yayınlıyor. Ayrıca 76-86 yılda bir spesifik bir kuyruklu yıldızın (Halley kuyruklu yıldızı) aynı yörüngeden geçtiğini farkediyor. Bununla birlikte kuyruklu yıldızlarında yörüngesi olduğunu öğreniyoruz.
Galileo Galilei


-> ‘’William Herschel’’ Satürn’ü gözlemliyor ve yalpalama haraketi yaptığını fakediyor. Satürn’ün ötesine baktığında Uranüs’ü buluyor. Ayrıca şeffaf prizmadan ışık geçirip renklerine ayrıştırıyor ve her bir renge termometre koyuyor. Kırmızı rengin yanına öylesine koyduğu termometrede de bir değer olduğunu farkediyor. Yani kızılötesi ışınların varlığını buluyor fakat bunu isimlendiremiyor, tam olarak kanıtlayamıyor.
-> ‘’Charles Messier’’ gözlemlerinde ne olduğunu tam anlayamadığı 110 tane gezegenimsi bulutsu buluyor ve bunları katalogluyor (Messier Kataloğu).
-> ‘’Fredrich Wilhelm Bessel’’ 6 ay aralıkla seçtiği bir yıldızı kaydediyor ve ikisi arasındaki uzaklığı paralaks methoduyla hesaplıyor. Bu buluş sonrasında yıldız uzaklıkları hesaplamalarına başlıyoruz.
-> ‘’Johann Gottfried Galle’’ Herschel’in tekniğini kullanarak o da Uranüs’ü gözlemledi ve Neptün’ü buldu.
-> ‘’Erwin Hubble’’ Messier’in bulup adlandıramadığı gezegenimsi bulutsuları gözlemledi ve onların aslında bizim galaksimizin içerisinde bile olmadığını farketti. Bunun üzerine evrende sadece bizim galaksimiz olmadığını, Samanyolu galaksisi dışında da galaksiler olduğunu öğrenmiş olduk.
-> ‘’Clyde Tombaugh’’ Herschel ve Galle’nin yaptığı gibi o da Neptün’ü gözlemledi ve şuan gezegen olarak sayılmayan Pluto’yu buldu.
William Herschel